31 Temmuz 2014 Perşembe

Bindallı: Türk Estetiği

Bin yıllık kadim kültürümüz… Neşeli, hüzünlü milyonlarca hikaye. Milyonlarca insan evlendi, mutlu oldu, çoluk çocuğa karıştı bu topraklarda. Düğün ve kına gibi özel günlerde, atalarımız özenli giyinir, gelinler adeta bir masaldan fırlamış gibi görünen estetik kıyafetler kuşanırdı. Bu özel kıyafetlere bindallı denirdi. Özenle işlenirdi, binbir emekle. Kadife ve atlas kumaşlar üzerine metal ipliklerle işlenen bindallı, düğün ve kına gecelerinde gelinin kendisini özel hissetmesini sağlardı. Gelin, gecenin sultanı idi. Bütün o hazırlıklar, koşuşturmalar onun içindi. Sevgiyle, sabırla işlenen kıyafetini giyer, etrafla heyecanla koşturan insanları izler, o özel anın gelmesini beklerdi. Düğün yemekleri ise, normalden farklı olarak büyük kazanlarda pişirilirdi. Ülkemizde hala bazı yemekler düğün çorbası, düğün pilavı gibi isimlerle anılır.

Bindallı


O dönemde, tesettür giyim hayatın bir parçasıydı ve kadınların şaşalı, abartılı kıyafetler giymeleri ayıp karşılanırdı. Görkemli kıyafetler giymek sadece gelinin hakkıydı. Düğünden sonra, eşinin evine yerleştiğinde, ömrünün sonuna kadar sade ve abartısız giymek durumundaydı. Düğün, bu açıdan da önemlidir kadınlar için. Ama düğünü sade bir törenler bütünü olarak düşünmemek gerekir. Düğün gecesi aynı zamanda eğlence demekti, o dönemde, bugün olduğu gibi sinema, lokanta, cafe gibi eğlenceler yoktu, insanlar eğlence ihtiyaçlarını bu özel günlerde giderirdi.

Telaş önce kız evinde yaşanıyor, gelinin kınası, yaşlı kadınların mani söylemesi ile yakılıyordu. O gün, yöreye bağlı olarak çeşitli eğlenceler ve oyunlar düzenleniyor, bu eğlenceler sabaha kadar sürüyor. Bu ilginç oyunlar, halen bazı yörelerimizde yaşatılmaktadır. Düğün günü atla gelinin evine geliniyor, gelin cibinlikle ata biniyor ve damadın evine getiriliyor.

Bindallı


Osmanlının son dönemlerinde, bindallının yerini beyaz gelinlik alıyor. Zaman içerisinde bindallı büyük oranda unutularak, yalnızca kına gecelerinde giyilen otantik bir kıyafet olarak kalıyor. Beyaz gelinlik giyen gelinlerin ellerinde bir demet çiçek tutması da, yine bir batı geleneği. Çünkü Orta Çağ’da Avrupalılar çok fazla yıkanmazlardı, ellerinde tuttukları çiçek de hoş olmayan kokunun önüne geçmek içindi.


Bindallı, tesettür giyim tarihinin en ilginç ve masalsı kıyafetlerinden biri. Mor, kırmızı kumaşlar üzerinde çoğunlukla altın sarısı işlemeler, kültürümüzün en değerli parçalarından biri. Bu kıyafetlerin kimi, altın işlemeli idi ve bunlar çok değerliydi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder